Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
2013/3676 E – 2013/5247 K. 05.03.2013 T.
DOSYA MASRAFI ( Konut Kredisi – Tüketici Kredisi - Haksız Şart )
TÜKETİCİ KREDİSİ İLE ALINAN DOSYA MASRAFI ( Haksız Şart )
FAİZİN BAŞLANGICI FAİZİN NİTELİĞİ VE ZAMANAŞIMI
REFİNANSMAN ERKEN KAPAMA ÜCRETİ
Davacı, sözleşme şartlarının müzakere edilmemesi nedeni ile dosya masrafı alınmasının haksız şart niteliğinde bulunduğunu belirterek alınan dosya masrafının iadesine karar verilmesi talebinde bulunmuş olup; davanın kabulü yönündeki mahalli mahkeme kararı, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından, usul ve kanuna uygun bulunup onanmıştır.
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ KARARI: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin tekdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre
SONUÇ:
Yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ( ONANMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
T.C.
CEYHAN
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA
GEREKÇELİ KARAR
E: 20012-118
K: 2012-395
DAVA: Tüketicinin Açtığı Tüketici Kredisinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ: 09.03.2012
KARAR TARİHİ: 09.11.2012
Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketicinin Açtığı Tüketici Kredisinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılanmasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sözleşme şartlarının müzakere edilmemesi nedeni ile dosya masrafı alınmasının haksız şart niteliğinde bulunduğunu belirterek alınan dosya masrafının iadesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; dosya masrafı alınmasına ilişkin işlemin taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine, banka prosedürüne ve Merkez Bankasınca düzenlenen masraf ve komisyon listesine uygun olduğu ile masraf tahsilinin tüketicinin bilgisi dahilinde yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamıyla; taraflar arasında konut kredisine ilişkin sözleşme akdedildiği, iş bu anlaşmaya istinaden tüketiciden dosya masrafı ve kredinin yapılandırılması sonrasında da erken kapama ücreti alındığı, alınan dosya masrafı ve erken kapama ücreti tutarının taraflar arasında ihtilaflı olmadığı, sözleme metninde vergi ve masrafların tüketiciye ait olacağı hususunun kararlaştırıldığı;
Tüketici Kanununun 10/B maddesinin 1. ve 3. fıkralarının
"Konut finansmanı kuruluşları tüketicilere sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır. Tüketici teklifi kabul edip etmemekte serbesttir. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir. Konut finansmanı sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen şartlar, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez." şeklinde düzenlendiği,
Bu madde normuna göre sözleşme öncesi bilgilendirme formunun kredinin akdedilmesinden önce usulüne uygun bir şekilde düzenlenerek tüketiciye en az bir gün önce verilip sonrasında kredi sözleşmesinin düzenlenmesi gerektiği, bu prosedüre uygun olarak akdedilmeyen sözleşmelerin geçersiz addedildiği,
Madde normunda öngörülen şeklin nitelikli geçerlilik şekli olduğu, tüketiciye verilen sözleşme öncesi bilgilendirme formunun, matbu olarak düzenlenip krediye ilişkin herhangi bir bilgiyi içermediği, alınacak doya masraf tutarının yazılı olmadığı, bu itibarla sözleşmenin bu hali ile
Tüketici Kanunun 10/B maddesine aykırı olarak düzenlendiği, geçerlilik şekline aykırı olarak düzenlenen sözleşmedeki tüketici aleyhine öngörülen hükümlerin BK.nun 11. (YBK 12. Madde) maddesi gereğince geçersiz olup tüketiciyi bağlayıcı nitelikte bulunmadığı,
Diğer yandan, dosya masrafı alınmasına ilişkin şartın taraflarca müzakere edilmediği, 4077 Sayılı Kanunun 6. maddesinde öngörülen; "Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyiniyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır" şeklindeki
madde normu gereğince tüketiciye fazladan yükümlülük getiren, hukuki durumunu ağırlaştıran ve tüketiciye tek taraflı olarak dayatılmış nitelikteki dosya masrafı alınmasına ilişkin sözleşme şartının, müzakere edilmediğinden dolayı haksız şart niteliğinde olduğu, dosya masrafı alınacağına ilişkin şartın, taraflarca müzakere edilerek kararlaştırıldığı hususunun, banka tarafından ispatlanamadığı gibi dosya masrafı tutarının sözleşmede açıkça belli edilmemiş olmasının, sözü geçen sözleşme şartının müzakere edilmediğini göstermekte olduğu, bu itibarla haksız şarta dayalı olarak tahsil edilen paranın iadesi gerektiği, bir an için dosya masrafı alınmasına ilişkin sözleşme şartının taraflar arasında müzakere edildiği kabul edilse dahi, bankanın kullandırdığı krediyi faizi ile birlikte belli ir vade sonunda geri alacağı, bu şekilde kullandırdığı kredi karşılığında kazanç ve kar sağladığı, kredinin tahsisi için dosya masrafı alınmasını gerektiren herhangi bir zorunlu masraf yapılmadığı, banka tarafından kredinin tahsisi için kredinin maliyetine dahil olmayan bir kısım zorunlu masrafların yapıldığı ve bunun karşılığında dosya masrafı adı altında ücret alındığı olgusunun ispatlanamadığı, zorunlu masraf adı altında banka personel giderleri vesaire şeklinde kredinin maliyetine dahil olan unsurların ileri sürüldüğü, ancak maliyete dahil olan unsurların kredi faiz oranına dahil olduğu ve kredinin, kararlaştırılan faiz oranı üzerinden satılmış olduğundan dolayı ancak maliyet dışı unsurların tüketiciye yansıtılıp tüketiciden talep edilebileceği, yukarıda açıklandığı üzere tüketiciye yansıtılabilecek ipotek tesis ücreti, ekspertiz ücreti vesaire şeklinde herhangi bir masraf yapıldığının ispatlanamadığı, bu itibarla karşılıksız bir şekilde herhangi bir hizmet karşılığı olmaksızın dosya masrafı alınmasının, ticari ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, ticari ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı sözleşmelerin, BK`nun 20 (YBK 27. Madde) maddesi gereğince batıl olduğu, yine 6098 sayılı BK`nun 25.maddesindeki
" genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine ve onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağı " şeklindeki madde normu yönünden de dürüstlük kuralına aykırı olarak tüketicinin aleyhine olan ve durumunu ağırlaştıran herhangi bir hizmet karşılığı olmaksızın dosya masrafı alınmasına ilişkin sözleşme şartının geçersiz olduğu, giderek bu yönden de alınan ücretin tüketiciye iadesi gerektiği;
Refinansman/Erken kapama ücreti yönünden yapılan değerlendirmede ise, Konut Finansmanı Kapsamındaki Kredilerin Yeniden Finansmanına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı, zira sözü geçen yönetmeliğin 6. maddesinde yeniden finansman amacı ile konut finansmanı sözleşmesinde yapılan değişikliklerin, tüketiciye ne şekilde yansıyacağına ilişkin karşılaştırmalı bilginin tüketiciye yazılı olarak verileceğinin düzenleme altına alındığı, sözleşmenin yeniden yapılandırılması sonrasında tüketicinin bu işlemden dolayı ne şekilde bir yarar sağladığı, faiz oranının indirilmesinin, alınan dosya masrafı ile birlikte tüketiciye toplam maliyetinin ne kadar olduğu, yapılan işlemin tüketicinin leh ve aleyhinde doğurduğu sonuçlarının nelerden ibaret olduğu, ezcümle faiz indirimine gidilmesinin tüketiciyi ne şekilde yansıdığı hususunda ayrıntılı bilgilendirme yapılmadığı, bu itibarla usulüne uygun bir şekilde bilgilendirme yapılmamasının dosya masrafı alınmasına ilişkin işlemi geçersiz kıldığı, zira bilgilendirme yapılması olgusunun geçerlilik şekli olarak düzenlendiği, diğer yandan kredi sözleşmesinde kararlaştırılan faiz oranının indirilmesinin tarafların icap ve kabulü çerçevesinde gerçekleştirilen sözleşmenin yeniden uyarlanması halinden başka bir şey olmadığı, kredi ilişkisinin ödeme suretiyle sonlandırılması halinin mevcut olmadığı, taraflar arasındaki kredi ilişkisinin, kararlaştırılan düşük faiz oranı üzerinden devam ettiği, bu nedenle kredi ilişkisinin, kararlaştırılan düşük faiz oranı üzerinden devam ettiği, bu nedenle kredi ilişkisinin ödeme ile sona ermesi halinde hayatiyet kazanacak olan erken kapama ücretinin somut olayda uygulama yeri bulmadığı, yine tüketiciden tahsil edilen kapama ücretinin herhangi bir hizmet karşılığı olarak tahakkuk ettirilmediği, kredi sözleşmesinde kararlaştırılan faiz oranının, düşük faiz oranı üzerinden uyarlanması işleminin, bankaya herhangi bir maliyetinin bulunmadığı, ödeme planının değiştirilmesi sırasında herhangi bir zorunlu masrafta bulunulmadığı, bu hali ile ödeme plan değişiklik ücreti alınması işlemi ticari ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, banka tarafından yapılan işlemin, kredi ilişkisinin düşük faiz oranı üzerinden devam ettirilmesinden ibaret olduğu, sözü geçen işlem bakımından ücret alınacağı hususunda tüketiciyi bağlayıcı nitelikte herhangi bir yasal mevzuat da bulunmadığı, bankanın erken kapama ücreti alınacağına ilişkin yönetimsel kararının da yukarıda açıklandığı şekilde tek taraflı olarak kararlaştırılıp tüketiciyle müzakere edilmeden tüketiciye dayatılan haksız şart niteliğinde olduğu, "6098 sayılı BK`nun 25. maddesi gereğince genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine ve onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağının" düzenlendiği, bu maddenin normunun kamu düzeninden oluşu nedeni ile 6101 Sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince derhal uygulanacağı, dolayısıyla herhangi bir hizmet karşılığı olmaksızın erken kapama ücreti adı altında ücret alınmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu, geçerli olmadığı, alınan ücretin tüketiciye iadesi gerektiği, faiz başlangıcı, faizin niteliği ve zamanaşımı yönünden yapılan değerlendirmede ise; iadenin hukuki dayanağının sözleşmesel ilişki olduğu, dosya masrafının alınacağına ilişkin sözleşme şartının hukuka aykırı olduğundan bahisle istirdat talebinde bulunulduğu, bu itibar ile zamanaşımı süresinin 10 yıl olması münasebetiyle zamanaşımı savunmasına itibar edilmemesi gerektiği ve davadan önce temerrüt durumunun hasıl olmaması nedeni ile faizin dava tarihinden itibaren başlayacağı ile tüketicinin tacir sıfatını haiz olmadığı, Ticaret Kanununda öngörülen bir tarafı tacir olan sözleşmelerin diğer taraf içinde ticari olduğuna ilişkin madde hükmünün, tüketici hukukunda geçerli olmadığı, zira sözü geçen madde normunun taciri korumak amacıyla vaaz edildiği, sözü geçen hükmün, ticari amaç güdülmediğinden dolayı tüketici işlemi teşkil eden iş ve işlemlerde uygulanmasının adil olmadığı, zira Tüketici Yasasının, Ticaret Yasasına göre daha özel nitelikte bir yasa olduğu ve özel yasanın uygulanması gerektiği, bu itibarla gerek Tüketici Kanununda ve gerekse taraflar arasında kararlaştırılan sözleşme hükümlerinde, haksız şarta dayalı olarak iade taleplerinde temerrüt faizinin ticari faiz olduğu hususunda her hangi bir düzenleme bulunmadığı karşısında yasal faize hükmetmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: 1-Davanın KABULÜ ile; Davacı tüketiciden 1280 TL`sı dosya masrafı ve 288,96 TL`sı refinansman masrafı ve yine 1155,84 TL refinansman masrafı olarak tahsil edilip istirdatı talep edilen toplam 2724,80 TL`sı bedelin dava tarihi olan 09/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsil edilerek, davacı tarafa ödenmesine,
2-Alınması gerekli 162 TL`sı karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
3-Sarf edilen gider avansından kalan bakiye gider avansının istek halinde davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 7 adet davetiye gideri olan 49 TL`sı yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 400 TL`sı vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekiline tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 09.11.2012
Y13HD 05.03.2013 E.2013/3676 - K.2013/5247