Bizden Haberler

İnsanlığa Karşı Suçun Özrü Olmaz !

22.03.2013 tarihinde bazı medya organlarında yer alan haberlerde; İsrail Başbakanı Netanyahu ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi yapıldığı ve bu görüşmede; İsrail Başbakanı Netanyahu’ nun Mavi Marmara olayı nedeniyle özür dilediği, saldırıda ölenlerin ailelerine tazminat ödeneceğini bildirdiği ve bunun karşılığında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’ ın da ilişkilerin iyileşmesini istediğini bildirerek saldırıya dair yürütülen tüm hukuki süreçlerin geri çekileceği ve İsrail askerleri hakkında ayrıca bir hukuk süreci yürütülmeyeceğini taahhüt ettiği” belirtilmektedir.

31.05.2010 günü, Mavi Marmara gemisi başta olmak üzere filoda yer alan gemilere silahlı ve fiilî saldırıda bulunulmuş, bu müdahale esnasında ve devam eden süreçte dokuz insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetmiş, onlarca insan yaralanmış, katılımcılar hiçbir yasal dayanağı olmadan gözaltına alınmış, yaralı insanlara kelepçeler takılarak günlerce hücrelerde alıkonulmuş ve kendilerine işkence ve kötü muamelelerde bulunulmuş, katılımcılara ait şahsi eşyalar gasp edilmiş ve gemilere çeşitli maddi zararlar verilmek suretiyle birçok insanlık dışı suç işlenmiştir.

Bu suçlar Mavi Marmara’ nın bir Türk Gemisi olması ve saldırıda işlenen suçların evrensel hukuku ilgilendiren “uluslararası suçlar” olması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti devletinin yargı erki önüne taşınmış ve bu suçlara ilişkin Türkiye Cumhuriyeti’ nin Cumhuriyet Savcıları tarafından “kamu davası” açılmıştır. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ nde görülmekte olan bu davada, Mavi Marmara saldırısının faillerinin, kasten adam öldürmek, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, nitelikli yağma, deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet suçlarını azmettirme suçlarından dolayı her bir mağdur için ayrı ayrı, toplamda binlerce yıla mahkum edilmek üzere cezalandırılmaları talep edilmiştir. Ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, devletin kolluk güçlerine ve istihbarat güçlerine verdiği talimatlarla saldırıya bizzat katılmış olan askerler ve emri veren asker ve sivil sorumluların tespitini yaparak haklarında yeni kamu davaları açmak için soruşturmaya devam etmektedir.

Dolayısıyla yürürlükte olan mevzuat bakımından mevcut dava, saldırıda işlenen suçlar göz önüne alındığında kamu davası niteliğinde olup şikayete bağlı olmadığı gibi herhangi bir şikayetten vazgeçme halinde dahi niteliği gereği yargılama süreci devam edecektir. Ayrıca suçların niteliği gereği söz konusu dava zamanaşımına tabi değildir. Bu noktada Türkiye Adli Mercileri önünde görülmekte olan davanın herhangi bir hüküm olmaksızın siyasi bir müdahale ile durdurulması ya da ortadan kaldırılması imkansızdır. Kaldı ki Mavi Marmara mağduru olan müvekkillerimizin kendilerine ödenecek herhangi bir tazminat karşılığında, işlenen suçlar bakımından şikayetlerinden vazgeçmesi söz konusu dahi edilemez. Bu sebeplerle, saldırıda işlenen suçların her bir faili, ulusal ve uluslararası yargı mercileri önüne çıkarılıp cezalandırılıncaya kadar, müvekkillerimiz adına, hukuki mücadeleyi sürdüreceğimiz kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Mavi Marmara Müdafii

Uğur YILDIRIM