Yaklaşık 3 aydır İstanbul Kazlıçeşme’de köprü altında yaşayan Afgan mülteciler için bugün Uluslararası Mülteci Hakları Derneği bir basın açıklaması yaptı.
Afganistan’ın yanı sıra İran üzerinden sınır dışı edilenlerin de olduğu mültecilerin bir kısmı binlerce kilometrelik yolu yürüyerek gelmiş. Açık alanda ve perişan bir halde bulunan mülteciler temizlik imkânından mahrum kalmaları ve dışarıda yaşamaları dolayısıyla uyuz ve çeşitli hastalıklarla mücadele ediyorlar. Çocukların ve yaşlıların çoğu hasta. Soğumaya başlayan havalar bir insanlık dramına yol açabilir.
Geçtiğimiz günlerde kendilerine gıda, bebek bezi ve battaniye yardımı yapan Uluslararası Mülteciler Derneği, bugün de bir basın açıklaması yaparak yaşanan trajediye dikkat çekti.
Kazlıçeşme Sahil Park’ta mültecilerin yaşadığı yerde yapılan açıklamada Uluslararası Mülteciler Derneği Başkanı Av. Uğur Yıldırım, “İstanbul’un orta yerinde aylarca köprü altlarında yaşayan çoluk çocuk kadın erkeklerin olduğu bu durum, bizlere yakışmıyor.” dedi. Yıldırım, her gün üzerinden geçtiğimiz bu köprünün altında yüzlerce insanın yaşadığını ifade ederek herkesi komşuluğa; bakmaya değil görmeye davet etti.
Av. Yıldırım, muhacirlere ensar olabilmenin önemine dikkat çeken Av. Yıldırım, yetkililere seslendi ve vicdan-merhamet sahibi herkesi harekete geçmeye çağırdı.
Konuyla ilgili basın açıklamasını aşağıda okuyabilirsiniz.
Zeytinburnu'nda 3 Aydır Köprü Altlarında Yaşam Mücadelesi Veren Afgan Mülteciler Hakkında Basın Açıklaması
Rahatsız ediyoruz ama şu an bulunduğumuz bu alanda İstanbul’da bir köprü altında insanlar aylardır kalıyorlar. Yaşama tutunmaya çalışıyorlar.
Rahatsız ediyoruz ama soruyoruz; kendimizi onların yerine koyuyor ve onların yerine soruyoruz. Çocuklarınla, bu soğukta, bu yağmurda bir köprü altında kaç ay yaşarsın!?
Duvarları, kapıları olmayan bir parkta kaç ay yaşarsın!?
Vatansız, yersiz, yurtsuz kaç ay yaşarsın !?
Çocuğunun isteyebileceği şekerlemeler çikolatalar bir yana çatını gökyüzü edinerek kaç ay yaşarsın!?
Ülkenden kaçmak zorunda kalıp, bir köprü altına sığınmak zorunda kalsan kaç ay yaşarsın!?
Umutlarını bir köprü altına bağlayıp kaç ay yaşarsın!?
Sen de düştün diyelim ve elinden tutmazlarsa kaç ay yaşarsın!?
Çocukların yaşasın diye sığındığın köprü altında bebeğini saracak bir battaniye olmadan kaç ay yaşarsın!?
Vicdan, iz’an ve insaf sahibi herkese seslenmek istiyoruz; aylardır İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde sokak araları ve köprü altlarında ikamet etmek zorunda kalan Mülteci Afgan kardeşlerimiz için endişeliyiz. Dile kolay, 3 ay gibi bir süredir çocuklarıyla birlikte açıkta, sokaklarda kalan bu kardeşlerimizin de bizler gibi asgari ihtiyaçlarının karşılandığı bir yaşama kavuşmaları elzemdir.
Bebekler, çocuklar, gençler, anneler ve babalar. Hepsi birer can, hepsi birer umut. Onlar da tıpkı bizler gibi doğdukları vatanı seçme hakkına sahip değiller. Ancak bu benzerliğimizden ayrı olarak onları doğdukları topraklardan eden başka bir faktör var; zulüm ve süregelen savaş ortamı. Tek dertleri insanca bir yaşam. Çocukları yaşayabilsin diye topraklarını terkeden kardeşlerimize kaçtıkları zulmü devam ettirir gibi bir hayatı sunmaktan hicap duyuyoruz.
Ülkemize gelen milyonlarca mülteci gibi 3 aydır köprü altlarında yaşam mücadelesi veren Afgan mülteciler de bizi güvenilir bir liman olarak gördükleri için buradalar. Onları dünyanın geri kalanı gibi duymazdan, görmezden gelmeyeceğimize inandıkları için buradalar. Bir pazarlık payı, bir siyasi manevra alanı, konjonktürel bir taktik unsuru olmak için ya da kendi kendilerine hayatta kalabilmeyi başarırlarsa yaşayabilecekleri bir yer olsun diye burada değiller. Gözlerimizin içine bakarak ellerinden tutmamızı bekleyen kardeşlerimizin bu şartlarda hayatlarını sürdürmelerini istemiyoruz.
Ne yazık ki umduklarını bulamıyorlar. Bir hafta, bir ay, üç ay geçtiği halde hala yetkililerden kimse onlara ulaşamadı, dokunamadı. Onlara da köprü altlarında yaşam sürdürmek düştü; çaresizce. Önümüz kış ve mülteciler başta evlatları için endişeliler. Daha şimdiden birçoğu hastalanmış, bir kısmı aylarca banyo yapamadıkları için uyuz hastalığına maruz kalmış ve ne yazık ki küçücük çocuklar değişik hastalıklara yakalanmış durumda.
Bizler, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği olarak tekrar ifade ediyoruz ki Türkiyemizin gözbebeği olan İstanbul’un orta yerinde aylarca köprü altlarında yaşayan çoluk çocuk kadın erkeklerin olduğu bu durum, binlerce yıl mazlum topraklara din, dil, ırk ve mezhep ayırt etmeksizin umut götürmüş bir ecdadın torunları olarak asla ama asla bizlere yakışmıyor.
Sonuç olarak ilgili yetkililere seslenerek şunu ifade ediyoruz ki, İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde park ve köprü altlarında hayatlarını sürdürmek zorunda kalan mülteci kardeşlerimiz için bir an evvel harekete geçilmelidir. Bize yakışan budur, yapmamız gereken ‘bize sığınmış muhacirlere ensar olabilmek’tir.
Gereğinin icra edilmesi noktasında Uluslararası Mülteci Hakları Derneği’ne düşen tüm görevleri biz üstlenmeye hazırız. Aynı hassasiyeti sizlerden, kamu kurum ve kuruluşlarından, belediyelerden, duyarlı ve merhamet sahibi halkımızdan beklediğimizi belirtiyor, ilgili yetkilileri biran önce harekete geçmeye çağırıyoruz. 21.10.2015
ULUSLARARASI MÜLTECİ HAKLARI DERNEĞİ