Mavi Marmara Davası duruşması öncesinde İHH Genel Merkezinde bir araya gelen Mavi Marmara davası avukatları, Mahkeme tarafından 4 İsrailli komutan hakkında çıkarılan Kırmızı Bülten kararının İnterpol’e gönderilmediğini açıklayarak, bunun yerine getirilmemesi halinde sorumlular hakkında dava açacaklarını bildirdi.
Mavi Marmara davasının 11- 12 Mart tarihlerinde görülecek duruşması öncesinde İHH Genel Merkezinde bir araya gelen Mavi Marmara davası avukatları ve şehit aileleri basın açıklaması düzenledi.
Yapılan açıklamalarda aylar öncesinde mahkeme tarafından 4 İsrailli üst düzey komutan hakkında çıkarılan kırmızı bülten kararının Dışişleri Bakanlığı tarafından İnterpol’e gönderilmediği ve bunun devam etmesi halinde sorumlular hakkında dava açılacağı ihtarında bulunuldu.
“Mavi Marmara davasını açarak dünyayı karşımıza aldık”
Mavi Marmara davasını açtıklarından bu yana birçok tehdit ve sorunlarla karşılaştıklarını belirten İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Mavi Marmara saldırısından bu yana bu işin peşini bırakmadık ve İsrail’in yargılanması gerektiğini ifade ettik. Bütün dünya karşımızdaydı. Bunun yanında karşımızda olan taraflara Türkiye’deki bazı bürokrat ve temsilcileri de katıyoruz. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi olmamalıydı. İsrail insani yardıma giden bir gemiye saldırmıştı ve bunun da karşılığını görmeliydi. Bu mücadeleye karar verdiğimizden bu yana yok sayıldık. Olayın büyüklüğüne rağmen olayları anlattığımız şekilde değil de bazılarının anlamak istediği gibi algılandırdılar.” ifadelerini kullandı.
“Kırmızı bültenin İnterpol’e gönderilmesi engelleniyor”
İsrail’in her türlü oyunla kendilerini yıldırmaya çalıştığının altını çizen Yıldırım, “Bizleri terörist göstermeye çalıştılar. ABD’de aleyhimize imza kampanyası düzenlediler. Türkiye’deki bazı kişiler de bunlara destek vererek ABD senatörlerine bizim Türkiye’nin yüzü olmadığımız yönünde açıklamalar yapıldı. Bunların arkasında okyanus ötesinde bir destek var. İçte ve dıştaki tüm saldırılara karşı durduk. Çünkü hedefimiz Gazze’nin özgürlüğe, rahata kavuşmasıydı. Açtığımız davada çıkan kırmızı bültenin İnterpol’e gönderilmesini istiyoruz. Türkiye bu kararı hala İnterpol’e göndermiş değildir. Türkiye bürokrasisi içerisinde mason veya işbirlikçiler mi var? 5-6 ay oldu hala bu karar gönderilmedi. Paralel dediler ama yine de düzeltmediler. Arka planda İsrail ile bir plan mı yapılıyor? Bu konuda karar verecek olanlar sizler değil, o an gemide olanlar ve orada hayatlarını kaybedenlerin yakınlarıdır. Abluka kalkmadan hiçbir ilişki düzeltilemez. Bu davalar olumlu veya olumsuz sonuçlansa da biz asla bu davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Abluka kalkmadığı sürece mücadelemizi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
“Mahkeme, 4 İsrailli komutan hakkında yakalama kararı verdi”
Mavi Marmara davasının geldiği nokta ile ilgili basın açıklamasını okuyan Mavi Marmara Davası Avukatı Uğur Yıldırım ise, “İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/264'e. sayılı dosyası ile görülen davada; “saldırı emrini verdikleri ve böylelikle gemide işlenen suçları azmettirdikleri” gerekçesiyle İsrail ordusunun 4 üst düzey komutanının binlerce yıla varan mahkumiyetle cezalandırılmaları talep edilmiştir. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasında, ilk olarak, İsrailli generallere iddianame gönderilerek resmi düzeyde davadan haberdar olmaları ve savunma yapmaları için gerekli diplomatik ve yasal işlemler gerçekleştirilmiş ve duruşmalarda, tüm yabancı ve Türkiye vatandaşı mağdurların ifadeleri müşteki/tanık sıfatı ile alınmaya ve delil araştırması yapılmaya başlanmıştır. 11-12 Mart 2015 tarihlerinde davanın dokuzuncu duruşması yapılacak ve gemi katılımcısı davacıların ifadeleri alınmaya devam edilecektir.” ifadelerini kullandı.
“Yakalama kararı aylardır İnterpol’e gönderilmedi”
Davanın sonucunda yakalama ve kırmızı bülten kararının çıkarıldığını ama bunun Dışişleri Bakanlığı tarafından İnterpol’e gönderilmediğinin altını çizen Yıldırım, “Mahkeme tarafından her bir sanık için kırmızı bülten formları hazırlanmış ve İnterpol Genel Sekreterliği’ne gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne ulaştırılmıştır. Genel Müdürlük, bu formları derhal Interpol Genel Sekreterliğine göndermesi gerekirken, mevzuata aykırı şekilde, 19.06.2014 tarihinde, “Bakanlık oluru” almak üzere dosyayı Dışişleri Bakanlığı’na göndermiştir. Dışişleri Bakanlığı bu tarihten 5 ay sonra, 17.11.2014 tarihinde ancak cevabını bildirebilmiştir. Bu tarihten sonra geçen 4 aylık sürede de halen kırmızı bülten formları Interpol’e gönderilmemiştir.” dedi.
“Kararın bir an önce İnterpol’e gönderilmesi gerekiyor”
Devletin bağımsız mahkemelerinin vermiş olduğu yakalama kararları, siyasi merci olan Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın mevzuata aykırı inisiyatif kullanımı ile halen yerine getirilmediğini açıklayan Yıldırım, “Sanıklar, haklarındaki yakalama kararları işleme konmadığı için serbest bir şekilde tüm dünyada dolaşmaya devam etmektedirler. Bakanlık yetkilileri, hangi hakla ve hangi mevzuata dayanarak İnterpol’e gönderilmesi gereken yakalama kararlarını bekletmektedir? Savcılık aşamasında, mahkeme aşamasında ve gelinen noktada, davanın sekteye uğratılmasının sebebini Mavi Marmara ve filonun yerli ve yabancı yolcularının yanında, kamuoyu da merak etmektedir. Yetkililerin ivedilikle bu soruları cevaplandırması ve makamlarının gerektirdiği sorumluluğu yerine getirerek, yakalama kararlarını İnterpol’e göndermesi gerekmektedir” diye konuştu.
“Kararı göndermeyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız”
Kararı göndermeyenler hakkında suç duyurusunda bulunabileceklerinin altını çizen Yıldırım, “Mavi Marmara Davası avukatları olarak; gelinen noktada görevini yapmaktan siyasi sâiklerle imtina eden bakanlık yetkilileri, TCK m. 257 kapsamında “Görevi Kötüye Kullanma” suçu işlemektedirler. Yetkililerin bu tavırlarında bir değişiklik olmaması halinde haklarında suç duyurusunda bulunacağımızı ihtar ederiz. Gerekli hassasiyetin gösterilerek, yakalama kararlarının ivedilikle Interpol’e gönderilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.” ifadelerini kullandı. (Erkan Yavuz - İLKHA)